Sözsüz iletişim, iletişim sürecinde oldukça büyük bir rol oynamaktadır ve genellikle sözcüklerin dışında kalan iletişim biçimlerini ifade eder. Örneğin, aynı cümleye farklı anlamlar katan tonlama ya da ikna etmeye yardımcı olan jestler ve hareketler gibi unsurlar sözsüz iletişime örnektir. Bazen yalan söylemeye çalıştığımızda veya bir şeyleri saklamaya çalıştığımızda, beden dilimiz bizi ele verebilir. Sözsüz iletişimin biçimleri kültürlere göre değişebilir, ancak hepsinin ortak bir noktası vardır: Söylenen her şey, her zaman sözcüklerle ifade edilmez.

Bu blog yazımızda, sözsüz iletişim alanını daha iyi anlamanıza yardımcı olacak, vücut dilini veya başkalarının vücut dilini çözümlemenize ve sözsüz iletişimi avantajınıza kullanmanıza yardımcı olacaktır.

TONLAMA

     Tonlamanın önemi, sözcüklere eklenen ritim ve yoğunlukla ilgilidir. Örneğin, canlı ve neşeli bir tonla söylenen bir “merhaba”, bu kişinin bizi görmekten mutlu olduğunu gösterir. Tam tersine, agresif bir şekilde ifade edilen kuru bir “merhaba” veya kayıtsız bir ton, bizim varlığımızın istenmediğini ve söylenenin bir nezaket ifadesi olduğunu düşündürebilir. Tonlama, düşündüklerinizi ve hissettiklerinizi ifade eder. Konuşma hızınız, sesinizin yüksekliği ya da alçaklığı, tereddütleriniz. Tüm bu unsurlar, iletişim kurduğunuz kişileri etkiler ve onları söylediklerinizin ötesine geçmeye itebilir. Bu yüzden insanları niyetinize ikna etmek istiyorsanız; daha enerjik olun! Karşınızdaki kişiyi konuşmanıza daha iyi dahil etmek için açık ve spontane bir şekilde ifade etmekten çekinmeyin.

DURUŞ VE HAREKETLER

     Bir kişinin duruşu, kendisiyle ve size karşı tutumunu önemli ölçüde belirler. Kendine güvenen bir kişi, dik durur ve ellerini çaprazlamaktan ziyade açık bir şekilde durur. Bu, kişinin kendine güvenini, kendini ve fikirlerini tanıtmaktan korkmadığını gösterir. Buna karşın, utangaç kişiler daha rahat durmayabilir ve kendilerini küçültmek için daha küçük bir alan kaplamaya çalışabilirler.

Hareketler de çok önemlidir ve söylediklerinizi desteklemek ya da tam tersi olarak karşınızdakini ikna etmekte size yardımcı olabilir. El hareketleri çok fazla olan biri, biraz endişeli olduğunu gösterebilirken, hareketlerini kontrol eden biri, söylediklerini daha ikna edici kılabilir. Sözlerle hareketler arasındaki uyum çok önemlidir. Sadece konuşmalarınızı izleyerek, konuşan, program sunan veya politikacı olan ünlü kişileri izleyin. Hareketlerinin sizi daha fazla dinlemeye teşvik ettiğini göreceksiniz: Ne sert ve katılar, ne de gevşek ve her yöne hareket edenlerdir.

BAKIŞ VE YÜZ İFADELERİ

     Bir bakış, coşkudan öfkeye kadar çeşitli duyguları ifade edebilir. Göz temasına da dikkat edilmelidir: Kendine güvenen biri, göz temasını sürdürebilirken, utangaç bir kişi, karşısındaki bakışları kaçırabilir. Gözlerinizi kaçırmak, karşınızdakine olan ilginizin eksikliğini gösterebilir, bu yüzden bir ebeveyn çocuğunu azarladığında sıkça söylediği gibi: ‘Ben sana konuşurken bana bak!’ olabilir. Yüz ifadeleri de sözsüz iletişimde önemli bir rol oynar çünkü hissettiğiniz her duygu, yüzünüzde görülebilir. Yani eğer bir şeyleri pozitif bir şekilde iletmek istiyorsanız, duygusal ifadelerinizi serbest bırakmaktan çekinmeyin.”

MESAFE

    İnsanlarla kurduğunuz ilişkinin türüne bağlı olarak, farklı düzeylerde mesafeyi koruma eğiliminde olursunuz. Örneğin, bir arkadaşınızla patronunuz veya tanımadığınız biriyle aranızdaki mesafe farklı olacaktır. Bu mesafe genellikle ‘sosyal mesafe’ olarak adlandırılır ve birbirimizle kurmak istediğimiz yakınlık düzeyini iletmek için bir belirleyici olarak kullanılır. Bir kişinin sizinle kurduğu mesafeye göre, size yaklaşma niyetinde mi yoksa sadece konuşma mı istediğini daha iyi anlayabilirsiniz, size arkadaşlık teklif edip etmediğini veya etmediğini, vb. Bu nedenle, başkalarının duygusal alanını kişisel alanlarına müdahale ederek anlamadan önce farklı bölgeleri ayırt etmeyi bilmek önemlidir ve başka insanlara göre ayarlamak da önemlidir.

FİZİKSEL TEMAS

     Bir iş görüşmesinin sonunda sadece el sıkışmak, bir omza dokunmaktan farklı bir bilgi verir. Sıcak bir temas olduğunu görmek, sizin için daha rahatlatıcı olacaktır. İletişimimizin doğası gereği, kişilere doğal olarak özgü farklı fiziksel temaslara eğilim gösteririz ve bu, karşılıklı duygusal yakınlığımızın iyi bir göstergesidir. Siz de duygusal niyetlerinizi ve konumunuzu dokunma yoluyla ifade etmeye çalışın ve bu sayede ya sıcak ve dostça bir ortam yaratın (hafif temaslarla) ya da profesyonel bir atmosfer oluşturun (sadece selamlaşma sırasında temaslar).

İletişimimiz sadece söylediklerimizden daha fazlasıdır, aynı zamanda ilettiğimiz ancak söylemediğimiz şeyleri de içerir ve bunu anlayarak, hem kendinizi hem de karşı tarafı daha iyi anlayabilirsiniz. Buna rağmen iletişimin bazı yönlerini kontrol etmekte veya anlamakta zorluk yaşıyorsanız, uzmanlarımız sizi engelleyen şeyleri anlamanıza yardımcı olabilir ve sosyal etkileşimlerinizi daha iyi hale getirebilirsiniz.

 

 

Write a comment