Othello sendromu yaşayan kişi, hiçbir delil olmasa bile eşinin ya da sevgilisinin bir ilişkisi olduğunu düşünür. Othello Sendromu (aynı zamanda hastalıklı kıskançlık, sanrısal kıskançlık, patolojik kıskançlık, cinsel kıskançlık veya Othello psikozu olarak da bilinir), birinin herhangi bir kanıt olmadan romantik partnerinin sadakatsiz olduğuna ikna olduğu bir zihinsel sağlık bozukluğudur. Başka bir deyişle, Othello sendromundan etkilenen biri, partnerinin kendisini aldattığını düşünür ve partnerinin sadakati konusunda takıntılı hale gelir.
Othello sendromunun en yaygın belirtilerinden bazıları şunlardır:
- Bu iddiaları kanıtlayamadığımız halde, romantik partnerlerinin sadakatsiz olduğuna dair tekrarlanan suçlamalar
- Romantik partneri üzerinde, çevrimiçi davranışlarını izlemek veya günlük programlarını kontrol etmek gibi aşırı kontrol uygulama girişimleri
- Partnerinin sadakatine sağlıksız bir şekilde odaklanma, özellikle de bu odaklanma kendisinin ve partnerinin günlük yaşamını etkiliyorsa
- Kendisine veya partnerine zarar verme arzusunu veya planını ifade etmek veya intikamın başka yollarını aramak
- Aile içi şiddet, hanedeki diğer bireylere (çocuklar dahil) fiziksel istismar veya duygusal istismar
Othello sendromundan etkilenen kişiler, özellikle partnerlerinin aldattığı hayali hakkında takıntılı, müdahaleci ve/veya sanrısal düşünceler yaşarlar. Takıntılı düşünceler, fark edilebilir derecede gerçek dışı olan ancak şüpheli romantik partnerle sürekli temas kurmak gibi kompulsif bir tepkiye yol açan düşüncelerdir. Davetsiz düşünceler, zihinden atılamayan kaçınılmaz düşünceler olarak ortaya çıkar ve çoğu zaman şüpheli partnerin özerkliğini sınırlamayı içeren tepkilere yol açar. Sanrısal düşünceler gerçek dışı olarak kabul edilmez, dolayısıyla zihinde ele alınmazlar. Sanrısal düşüncelerin tetiklediği eylemler, gerçekliğe dayanmadığı için çoğu zaman mantıksız veya tehlikelidir. Bu tür düşüncelerin üçü de ayrı ayrı veya kombinasyon halinde ortaya çıkabilir. Romantik bir partnerin sadakatine ilişkin şüpheler tek başına Othello sendromunun göstergesi değildir. Çoğu ruh sağlığı bozukluğunda olduğu gibi, belirtiler kişinin günlük yaşamını olumsuz etkilemeye başladığında profesyonel yardım aranmalıdır.
OTHELLO SENDROMUNUN HİKAYESİ
Othello sendromu adı William Shakespeare’in Othello adlı oyunundan gelmektedir. Oyunda Othello, oyunun baş düşmanı Iago tarafından karısının sadakatsizliğine ikna edildiği için karısı Desdemona’yı öldürür. Othello sadakatsizliğe ilk kez Iago, Cassio’nun (Othello’nun subaylarından biri) Othello’nun yaklaştığını gördüğünde şüpheli bir şekilde Desdemona’dan kaçıyor gibi göründüğünü öne sürdüğünde ikna olur. Othello bunu Cassio ve Desdemona’nın birlikte romantik bir ilişki içinde olmaları gerektiğinin kanıtı olarak kullanır. Bu, hastalıklı kıskançlıktan mustarip insanların sadakatsizliği “kanıtlamak” için kanıt örnekleri icat etmelerine benzer. Ayrıca, Othello gibi şiddet de hastalıklı kıskançlığın sonucu olarak ortaya çıkar ve genellikle kurbanlar da partnerleridir.
KISKANÇLIKLA NASIL BAŞA ÇIKABİLİRSİNİZ?
Kıskançlık belirtilerini fark etmeye başladığınız anda duygularınızı kabul etmeniz ve yardım istemeniz önemlidir. İşte hastalıklı kıskançlık duygularıyla başa çıkmanıza yardımcı olabilecek birkaç ipucu:
Durumu Tespit Etmek: Kıskançlık duygularınızı neyin tetiklediğinden mutlaka emin olmak gerekir. Burada zaman ve mekân önemli bir rol oynuyor. Bu duyguları ne zaman hissediyorsunuz? Kötü bir gün geçirdiğinizde mi yoksa sosyal bir durumdayken mi? Yoksa partnerinizin başka biriyle hoş bir şekilde konuştuğunu gördüğünüzde mi ortaya çıkıyorlar? Duygunun kabul edilmesi ve tanımlanması ilk ve en önemli adımdır.
Partnerinizle konuşmak: Hepimizin güvenceye ihtiyacı var. Partnerinizle iletişim hatlarını açın ve onlara nasıl yapılacağını anlatın. Konuşurken onları suçlamamaya dikkat edin. Varsayımlarınıza değil, duygularınıza odaklanın.
Düşüncelerinizle ilgilenmek: Kıskançlık, düşük özgüvenden ve kendinden şüphe duymaktan kaynaklanabilir. Kıskançlık duygusunu yaşamadan hemen önce aklınızdaki düşünceleri analiz edin.
Bağlantıyı kurmak: Düşük özgüven ve kendinden şüphe, yetersizlik hissi ve sevilmeme duygusu, ilişkinizde daha fazla strese ve kaygıya yol açarak depresyonla sonuçlanabilir. Bu nedenle düşüncelerinizi o anda hissettiğiniz duygu fışkırması ile ilişkilendirmeniz gerekir.
Zihninize meydan okumak: Beyin gizemli şekillerde çalışır ve acıya neden olan düşüncelere meydan okumak size kalmıştır. Beyninizi kıskanç inançlarının yanlışlığı konusunda ikna etmeniz gerekiyor.
Kıskanç davranışlara son verebilmek: Şüphelerinize göre hareket etmemeye çalışın ve sık sık yapılan sorgulamalara son verin. Bu, kalıba bir son vermenize yardımcı olabilir.
Duyguların nereden kaynaklandığını anlamak: Geçmişinize bakın ve kıskançlığınızın temel nedenini belirlemeye çalışın. Mevcut ve tamamen sağlıklı ilişkinizi riske atan, önceki herhangi bir ilişkinizde terk edilme veya ihanetle ilgili sorunlarınız olabilir.
Kendinize zaman tanımak: Duygularınız bir günde kaybolmayacaktır. Haftalar hatta aylar sürebilir. Bu duygular zamanla gelişir, bu nedenle onlarla uğraşırken kendinize zaman ayırmanız gerekir.
Yardım istemek: Hala bu duygularla mücadele ediyorsanız en kısa zamanda ruh sağlığı uzmanlarından profesyonel yardım alabilirsiniz.